Uyarıyorum! Oruç Tutacaklar Bunu Sakın Yapmayın! [Ramazan Risalesi 2]-Şükrün Anahtarı |Mehmet Yıldız - Hayalhanem

Uyarıyorum! Oruç Tutacaklar Bunu Sakın Yapmayın! [Ramazan Risalesi 2]-Şükrün Anahtarı |Mehmet Yıldız

Bir eve misafirliğe gidildiğinde, ev sahibi oturduğunda yemeye başlanırdı. Şimdi ev sahibi otursa da yemek için ezanı bekliyoruz. O zaman sofra sahibi ev sahibi değil. Sofra sahibi Allah!.. İyi Seyirler #Ramazan #Oruç #Şükür Ramazan Risalesi video serisi için tıklayın; https://youtube.com/playlist?list=PLIbMQVUKxl0SkYI4T9bcp63rGiIYS3zq7 Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz https://www.youtube.com/channel/UCaDpCyQiDfjLJ5jTmzZz7ZA/join Facebook ; https://ift.tt/3aGVNlK Twitter ; https://twitter.com/mehmedimyldz?lang=tr İnstagram ; https://ift.tt/t2qp83y Bize Ulaşın: Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için; +90 (530) 994 72 22 +90 (530) 684 10 87 hayalhanemmersin@gmail.com 00:00 Giriş 03:15 Risale-i Nur bölümü -Şükür- 06:02 Tablacı örneği Risale-i Nur'da Geçen Bölüm: MEKTUBAT / 29.Mektup / İkinci Risale Olan İkinci Kısım 29.mektup 2.risale 2.kısım İKİNCİ NÜKTE Ramazan-ı Mübareğin savmı, Cenâb-ı Hakkın nimetlerinin şükrüne baktığı cihetle, çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Birinci Sözde denildiği gibi, bir padişahın matbahından bir tablacının getirdiği taamlar bir fiyat ister. Tablacıya bahşiş verildiği halde, çok kıymettar olan o nimetleri kıymetsiz zannedip onu in'âm edeni tanımamak nihayet derecede bir belâhet olduğu gibi; Cenâb-ı Hak, hadsiz envâ-ı nimetini nev-i beşere zemin yüzünde neşretmiş, ona mukàbil, o nimetlerin fiyatı olarak şükür istiyor. O nimetlerin zâhirî esbabı ve ashabı, tablacı hükmündedirler. O tablacılara bir fiyat veriyoruz, onlara minnettar oluyoruz. Hattâ, müstehak olmadıkları pek çok fazla hürmet ve teşekkürü ediyoruz. Halbuki, Mün'im-i Hakikî, o esbabdan hadsiz derecede, o nimet vasıtasıyla şükre lâyıktır. İşte Ona teşekkür etmek, o nimetleri doğrudan doğruya Ondan bilmek, o nimetlerin kıymetini takdir etmek ve o nimetlere kendi ihtiyacını hissetmekle olur. İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, hakikî ve hâlis, azametli ve umumî bir şükrün anahtarıdır. Çünkü, sair vakitlerde mecburiyet tahtında olmayan insanların çoğu, hakikî açlık hissetmedikleri zaman, çok nimetlerin kıymetini derk edemiyor. Kuru bir parça ekmek, tok olan adamlara, hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlaşılmıyor. Halbuki, iftar vaktinde, o kuru ekmek, bir mü'minin nazarında çok kıymettar bir nimet-i İlâhiye olduğuna kuvve-i zâikası şehadet eder. Padişahtan tâ en fukaraya kadar herkes, Ramazan-ı Şerifte o nimetlerin kıymetlerini anlamakla bir şükr-ü mânevîye mazhar olur. Hem gündüzdeki yemekten memnûiyeti cihetiyle, "O nimetler benim mülküm değil. Ben bunların tenâvülünde hür değilim. Demek başkasının malıdır ve in'âmıdır; Onun emrini bekliyorum" diye, nimeti nimet bilir, bir şükr-ü mânevî eder. İşte, bu suretle oruç çok cihetlerle hakikî vazife-i insaniye olan şükrün anahtarı hükmüne geçer.
Eklenme Tarihi: April 2, 2022 at 02:17PM
Kaynak:https://youtu.be/Pg6XvjEEH8I

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski