Allah'ım Kalbimdeki Hediyelerin En Büyüğü Senin Verdiğin Dertlerdir -[Hastalar 13] - Hazine Define - Hayalhanem

Allah'ım Kalbimdeki Hediyelerin En Büyüğü Senin Verdiğin Dertlerdir -[Hastalar 13] - Hazine Define

Hastalığın içinde saklı olan define ile alakalı hayatına yeni bir bakış açısı katacak bir sohbet ile sizinle beraberiz, sonuna kadar izlemeyi unutmayın. define define işaretleri hasta hasta işi hastalık ölüm ölüm var ölüm anı ölüm yarışı sağlık ellerine sağlık korku acı acı gerçekler acı veriyor #hasta #define #ölüm 00:00 Giriş 01:51 Risale-i Nur Bölümü 03:13 Hastalık Bir Definedir 11:39 Ölüm Zamanı Neden Belli Değil? 19:36 Ölümü Hatırlamak 20:41 Asıl Korkmamız Gerekenler 22:46 Define 29:48 Sağlık Bela Mı Nimet Mi? 33:28 Ölmeden Önce Ölünüz 35:47 Hastalığın Acıları Nasıl Diner? Hastalar Risalesi video serisi için tıklayın; https://youtube.com/playlist?list=PLIbMQVUKxl0T6Lqiplzh6d-c1YckvJ1VD Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz https://www.youtube.com/channel/UCaDpCyQiDfjLJ5jTmzZz7ZA/join Facebook ; https://ift.tt/Il3h0Wr Twitter ; https://twitter.com/mehmedimyldz?lang=tr İnstagram ; https://ift.tt/qsaitS5 Bize Ulaşın: Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için; +90 (538) 063 24 93 +90 (530) 595 40 06 hayalhanemmersin@gmail.com Risale-i Nur'da okunan bölüm: 25. LEM'A ON ÜÇÜNCÜ DEVÂ Ey hastalıktan şekvâ eden biçare adam! Hastalık bazılara ehemmiyetli bir definedir, gayet kıymettar bir hediye-i İlâhiyedir. Her hasta, kendi hastalığını o neviden tasavvur edebilir. Madem ecel vakti muayyen değil; Cenâb-ı Hak, insanı ye's-i mutlak ve gaflet-i mutlaktan kurtarmak için, havf ve recâ ortasında ve hem dünya ve hem âhireti muhafaza etmek noktasında tutmak için, hikmetiyle eceli gizlemiş. Madem her vakit ecel gelebilir; eğer insanı gaflet içinde yakalasa, ebedî hayatına çok zarar verebilir. Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır. Bazı öyle bir kazancı olur ki, yirmi senede kazanamadığı bir mertebeyi yirmi günde kazanıyor. Ezcümle, arkadaşlarımızdan—Allah rahmet etsin—iki genç vardı: Biri İlâmalı Sabri, diğeri İslâm köylü Vezirzâde Mustafa. Bu iki zât, talebelerim içinde kalemsiz oldukları halde, samimiyette ve iman hizmetinde en ileri safta olduklarını hayretle görüyordum. Hikmetini bilmedim. Vefatlarından sonra anladım ki, her ikisinde de ehemmiyetli bir hastalık vardı. O hastalık irşadıyla, sair gafil ve ferâizi terk eden gençlere bedel, en mühim bir takvâ ve en kıymettar bir hizmette ve âhirete nâfi bir vaziyette bulundular. İnşaallah, iki senelik hastalık zahmeti, milyonlar sene hayat-ı ebediyenin saadetine medar oldu. Ben onların sıhhati için bazı ettiğim duayı, şimdi anlıyorum, dünya itibarıyla beddua olmuş. İnşaallah, o duam, sıhhat-i uhreviye için kabul olunmuştur. İşte bu iki zât, benim itikadımca, on senelik bir takvâ ile elde edilecek bir kazanç kadar bir kâr buldular. Eğer ikisi, bir kısım gençler gibi sıhhat ve gençliğine güvenip gaflet ve sefahete atılsaydılar, ölüm de onları tarassut edip tam günahlarının pislikleri içinde yakalasaydı, o nurlar definesi yerine, kabirlerini akrepler ve yılanlar yuvası yapacaklardı. Madem hastalıkların böyle menfaati var. Ondan şekvâ değil, tevekkül, sabır ile, belki şükredip rahmet-i İlâhiyeye itimad etmektir.
Eklenme Tarihi: November 21, 2022 at 05:20PM
Kaynak:https://youtu.be/mYg20Od04kA

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski