Yıkıldık! Yorgunuz Allah'ım Sen Şükürsüzlük Sayma - [Hastalar Risalesi 18] -Kesilmiş Ellere Bak - Hayalhanem

Yıkıldık! Yorgunuz Allah'ım Sen Şükürsüzlük Sayma - [Hastalar Risalesi 18] -Kesilmiş Ellere Bak

Bu video seni kendine getirecek! Hayatına yeni bir başlangıç yapmak istiyorsun sonun kadar izle! #şükür #hasta #deprem Hastalar Risalesi video serisi için tıklayın; https://youtube.com/playlist?list=PLIbMQVUKxl0T6Lqiplzh6d-c1YckvJ1VD 00:00 Giriş 00:07 Sahabenin bütün davranışlarında dua var 03:34 Risale-i Nur bölümü - Hastalar Risalesi 18. deva 07:17 Allah istediklerimi neden vermiyor 15:12 Şükürsüzlük hastalığı 23:13 Hizmete şükür 23:44 Hiçkimse sana hizmet etmeye mecbur değil 26:19 Utanılası şükür 29:30 Senin elin kırık ise kesilmiş ellere bak 48:29 Nimet şükür görmezse gider 53:42 Kur'an'ı Kerim'i bilmemek 1:01:20 Ben bunu hakedecek ne yaptım? Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz https://www.youtube.com/channel/UCaDpCyQiDfjLJ5jTmzZz7ZA/join Facebook ; https://ift.tt/pqbotMa Twitter ; https://twitter.com/mehmedimyldz?lang=tr İnstagram ; https://ift.tt/wUiFE32 Bize Ulaşın: Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için; +90 537 356 75 55 +90 539 653 52 96 hayalhanemmersin@gmail.com şükür şükür duası şükür ne demek şükürsüzlük Risale-i Nur'da okunan bölüm: Hastalar risalesi 25. lema 18. deva ON SEKİZİNCİ DEVÂ Ey şükrü bırakıp şekvâya giren hasta! Şekvâ bir haktan gelir. Senin bir hakkın zayi olmamış ki şekvâ ediyorsun. Belki senin üstünde hak olan çok şükürler var, yapmadın. Cenâb-ı Hakkın hakkını vermeden, haksız bir surette hak istiyorsun gibi şekvâ ediyorsun.Sen, kendinden yukarı mertebelerdeki sıhhatli olanlara bakıp şekvâ edemezsin. Belki sen, kendinden sıhhat noktasında aşağı derecelerde bulunan biçare hastalara bakıp şükretmekle mükellefsin. Senin elin kırık ise, kesilmiş ellere bak. Bir gözün yoksa, iki gözü de olmayan âmâlara bak, Allah’a şükret. Evet, nimette kendinden yukarıya bakıp şekvâ etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Ve musibette herkesin hakkı, kendinden musibet noktasında daha yukarı olanlara bakmaktır ki, şükretsin. Bu sır bazı risalelerde bir temsille izah edilmiş. İcmâli şudur ki: Bir zat, bir biçareyi bir minarenin başına çıkarıyor. Minarenin her basamağında ayrı ayrı birer ihsan, birer hediye veriyor. Tam minarenin başında da en büyük bir hediyeyi veriyor. O mütenevvi hediyelere karşı ondan teşekkür ve minnettarlık istediği halde, o hırçın adam, bütün o basamaklarda gördüğü hediyeleri unutup veyahut hiçe sayıp, şükretmeyerek, yukarıya bakar. “Keşke bu minare daha uzun olsaydı, daha yukarıya çıksaydım! Niçin o dağ gibi veyahut öteki minare gibi çok yüksek değil?” deyip şekvâya başlarsa, ne kadar bir küfran-ı nimettir, bir haksızlıktır. Öyle de, bir insan hiçlikten vücuda gelip, taş olmayarak, ağaç olmayıp, hayvan kalmayarak, insan olup, Müslüman olarak, çok zaman sıhhat ve âfiyet görüp yüksek bir derece-i nimet kazandığı halde, bazı arızalarla, sıhhat ve âfiyet gibi bazı nimetlere lâyık olmadığı veya sû-i ihtiyarıyla veya sû-i istimaliyle elinden kaçırdığı veyahut eli yetişmediği için şekvâ etmek, sabırsızlık göstermek, “Aman, ne yaptım böyle başıma geldi?” diye rububiyet-i İlâhiyeyi tenkit etmek gibi bir hâlet, maddî hastalıktan daha musibetli, mânevî bir hastalıktır. Kırılmış elle döğüşmek gibi, şikâyetiyle hastalığını ziyadeleştirir. Âkıl odur ki, 1 اَلَّذِينَ اِذَآ اَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوۤا اِنَّا ِللهِ وَاِنَّآ اِلَيْهِ رَاجِعُونَ sırrıyla teslim olup sabretsin, tâ o hastalık vazifesini bitirsin, gitsin.
Eklenme Tarihi: February 20, 2023 at 05:03PM
Kaynak:https://youtu.be/OSjRq8QCmiM

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski